Alejandro Zambra, Şili’li bir yazar. 1975 doğumlu. Türkçede de yayımlanan ilk romanı Bonsai (2006) ile çeşitli ödüller kazanmış. Roman sinemaya uyarlanmış. Zambra, Dünyaca ünlü Granta dergisinin 2010 yılında yaptığı ankette İspanyolca yazan en iyi yirmi iki romancı arasına girmiş. Eve Dönmenin Yolları (Nisan 2013, çev. Çiğdem Öztürk, Notos Kitap) Alejandro Zambra’nın üçüncü romanıymış.
Kitabın arka kapağında roman şöyle tanıtılıyor; “Eve Dönmenin Yolları’ndaki yazar adayı anlatıcı tek başına yaşıyor, bolca sigara içiyor, kadınlarla birlikte oluyor, romanını yazmaya çalışıyor. Bu sırada da geçmişin izini sürüyor.” Yazma süreci, bu süreçte yaşananlar, yazarın sıkıntıları, tutukluğu, eserini nasıl kurduğu romanlarda sıkça konu edilen bir süreç. Bu içeriğiyle artık bir kitabın okuru kendine çağırması pek mümkün görünmüyor. Tanıtımın devam cümlesi olmasa almadan geçebilirsiniz. “Anlatıcıyla birlikte okur da Pinochet diktatörlüğünde yaşanan zor zamanlara, büyük 1985 depreminin acı kayıplarına, çocukluk aşklarına, hayal kırıklıklarına dönüyor” deniyor o cümlede.
Salvador Allende, 1970 başkanlık seçimlerinde Şili ‘nin başkanı olmuştu. Böylelikle, yanılmıyorsam Dünya’nın seçimle göreve gelmiş ilk sosyalist hükümet de Şili’de kurulmuştu. Allende ancak üç yıl iktidarda kalabildi ve 11 Eylül 1973’de General Pinochet ABD’nin desteği ile yaptığı darbe ile yönetime el koydu. Pinochet, 1990’a kadar, 17 yıl iktidarda kaldı.
Roman 3 Mart 1985’de yaşanan depremi hatırlayarak başlıyor. Yazar-anlatıcı, deprem sırasında dokuz yaşındadır. On iki yaşındaki Claudia ile tanışır ve Claudia ona mahallede yalnız yaşayan tek kişi olan Raul’ü izleme görevi verir. Yazar-anlatıcı, Claudia’dan çok etkilenmekle kalmaz, ona âşık da olur. İlk hayal kırıklığını da kızın yanında bir delikanlı gördüğünde yaşar. Aşkı karşılıksız kalmıştır. Claudia’yla buluşmalarına gitmez. Zaten bir süre sonra Raul mahalleden taşınır ve Claudia da ortadan kaybolur.
İkinci bölümde tüm okuduklarımızın kurmaca olduğunu anlarız. Pinochet diktatörlüğü döneminde yaşanan çocukluğunu anlatmaktadır yazar ve Claudia’nın ortadan kayboluşu ile tıkanmıştır. Roman ilerlememektedir. Kendi yaşam öyküsünden, anne babası ile ilişkisinden, ayrı yaşadığı karısı ile barışma çabalarından, okuduklarından, Darbe ile ilgili izlediği bir belgeselden romanı ile ilgili malzeme toplamaya çalışır.
Üçüncü bölümde yazarın yaşadıklarının, okuduklarının, düşüncelerinin romana nasıl yansıdığını görürüz, İlk bölümde Claudia’nın kayboluşu ile noktalanan roman yıllar sonra karşılaşmaları ile yazılmaya devam eder. Anlatıcı ile Claudia kısa süreliğine de olsa sevgili olurlar. Claudia’nin yaşamındaki gizler, Raul’ün kimliği, niye yalnız yaşadığı gibi sırlar aydınlanır.
Claudia komünist bir ailenin çocuğudur. Babası darbeden sonra da faaliyetini sürdüren bir partinin üyesidir ve ailenin başına bir şey gelmesin diye onlardan ayrı yaşamaktadır. Anlatıcı ise politikaya ilgisiz,“gelenekleri olmayan, kökleri olmayan” orta sınıf bir ailedendir. Annesi ve babası diktatörlük sanki hiç olmamış gibi yaşamış, çevrelerindeki insanların yaşadıklarına, acılara duyarsız kalmışlardır.
Alejandro Zambraaz ve öz sözle çok şey anlatmasını bilen bir yazar. Eve Dönmenin Yolları 140 sayfalık kısa bir roman. Zambra büyük olaylara, büyük kahramanlıklara yüz vermiyor. Herhangi birinin yaşayacağı ve anlatacağı şekilde olayları öyküleştiriyor. Abartmayan, sakin bir anlatımı var. Kısa cümlelerle, kısa paragraflarla bir diktatörlük döneminde çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu, çocuk bakışının neleri kavrayıp, nelerin ayırdına ancak yıllar sonra varılabildiğini ustalıkla anlatıyor.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
Çiğdem Öztürk, Oggito, 16 Aralık 2015 Latin Amerika edebiyatının büyülü gerçekçilik içinde parlayan bir edebiyat oluşu bizi hep ilgilendirdi. Yakından izledik, pek çok büyük yazarını okuduk. Şimdilerde yeni bir edebiyat yükseliyor oradan. Genç yazarlar bağımsız bir anlayış içinde, çok önemli örnekler veriyor. Alejandro Zambra onların ilk akla gelenlerinden. İspanyolcanın en iyi yirmi iki yazarından birisi seçildi. …
Haley Sherif, çev. Özcan Yılmaz, Oggito, 12 Mart 2020 Paulina Flores’in ilk öykü derlemesini Humilation (Notos Kitap Ne Rezalet adıyla yayımladı), posta kutumda bulmak oldukça sıradan bir günün ortasında bir parça sihirle karşılaşmak gibiydi. Öyküler kitabın kapağını kapadıktan çok sonra da sizinle kalıyor. Sayfaları çevirdikçe karakterler sizi büyülüyor, esir alıyor, kusursuz yazına müsamaha göstermekte nasıl bir güç olduğunu size hatırlatıyor. Alejandro Zambra kitap …
Çağlayan Çevik, Bir Paragraf, 12 Haziran 2012 Yine küçücük bir romandan söz edeceğim. Ama, inanın yüzlerce sayfalık, tuğla gibi kitapları rahatlıkla ‘silkeleyecek’ bir roman bu. Şilili genç yazar Alejandro Zambra (ki bu ismi bir kenara not etmelisiniz), adeta alıştığımız edebiyat kalıplarına meydan okuyor! Nasıl mı? Çok merak edilen sonu en başta söyleyerek… “Sonunda kız ölür …
Eray Ak, Cumhuriyet Kitap, 30 Ağustos 2016 “Tenten ve Edebiyatın Gizemi”, Türkçede “C” ve “Kalan” adlı romanlarıyla tanıdığımız Tom McCarthy’nin, ünlü çizgi romanın yaratıcısı Hergé’nin yaşamı üzerine yaptığı ve yapılan çalışmalarda bulduğu koşutluklar üzerinden, Tenten maceralarını yeniden okuma arayışının ürünü. “Yayıncım Granta, Freud veya Derrida veya öyle bir şeyler üzerine kitap yazmayı isteyip istemediğimi sorduğumda, …
Okuduğum kitaplar
Metin Celâl, Cumhuriyet Kitap, 18 Temmuz 2013
Eve Dönmenin Yolları
Alejandro Zambra, Şili’li bir yazar. 1975 doğumlu. Türkçede de yayımlanan ilk romanı Bonsai (2006) ile çeşitli ödüller kazanmış. Roman sinemaya uyarlanmış. Zambra, Dünyaca ünlü Granta dergisinin 2010 yılında yaptığı ankette İspanyolca yazan en iyi yirmi iki romancı arasına girmiş. Eve Dönmenin Yolları (Nisan 2013, çev. Çiğdem Öztürk, Notos Kitap) Alejandro Zambra’nın üçüncü romanıymış.
Kitabın arka kapağında roman şöyle tanıtılıyor; “Eve Dönmenin Yolları’ndaki yazar adayı anlatıcı tek başına yaşıyor, bolca sigara içiyor, kadınlarla birlikte oluyor, romanını yazmaya çalışıyor. Bu sırada da geçmişin izini sürüyor.” Yazma süreci, bu süreçte yaşananlar, yazarın sıkıntıları, tutukluğu, eserini nasıl kurduğu romanlarda sıkça konu edilen bir süreç. Bu içeriğiyle artık bir kitabın okuru kendine çağırması pek mümkün görünmüyor. Tanıtımın devam cümlesi olmasa almadan geçebilirsiniz. “Anlatıcıyla birlikte okur da Pinochet diktatörlüğünde yaşanan zor zamanlara, büyük 1985 depreminin acı kayıplarına, çocukluk aşklarına, hayal kırıklıklarına dönüyor” deniyor o cümlede.
Salvador Allende, 1970 başkanlık seçimlerinde Şili ‘nin başkanı olmuştu. Böylelikle, yanılmıyorsam Dünya’nın seçimle göreve gelmiş ilk sosyalist hükümet de Şili’de kurulmuştu. Allende ancak üç yıl iktidarda kalabildi ve 11 Eylül 1973’de General Pinochet ABD’nin desteği ile yaptığı darbe ile yönetime el koydu. Pinochet, 1990’a kadar, 17 yıl iktidarda kaldı.
Roman 3 Mart 1985’de yaşanan depremi hatırlayarak başlıyor. Yazar-anlatıcı, deprem sırasında dokuz yaşındadır. On iki yaşındaki Claudia ile tanışır ve Claudia ona mahallede yalnız yaşayan tek kişi olan Raul’ü izleme görevi verir. Yazar-anlatıcı, Claudia’dan çok etkilenmekle kalmaz, ona âşık da olur. İlk hayal kırıklığını da kızın yanında bir delikanlı gördüğünde yaşar. Aşkı karşılıksız kalmıştır. Claudia’yla buluşmalarına gitmez. Zaten bir süre sonra Raul mahalleden taşınır ve Claudia da ortadan kaybolur.
İkinci bölümde tüm okuduklarımızın kurmaca olduğunu anlarız. Pinochet diktatörlüğü döneminde yaşanan çocukluğunu anlatmaktadır yazar ve Claudia’nın ortadan kayboluşu ile tıkanmıştır. Roman ilerlememektedir. Kendi yaşam öyküsünden, anne babası ile ilişkisinden, ayrı yaşadığı karısı ile barışma çabalarından, okuduklarından, Darbe ile ilgili izlediği bir belgeselden romanı ile ilgili malzeme toplamaya çalışır.
Üçüncü bölümde yazarın yaşadıklarının, okuduklarının, düşüncelerinin romana nasıl yansıdığını görürüz, İlk bölümde Claudia’nın kayboluşu ile noktalanan roman yıllar sonra karşılaşmaları ile yazılmaya devam eder. Anlatıcı ile Claudia kısa süreliğine de olsa sevgili olurlar. Claudia’nin yaşamındaki gizler, Raul’ün kimliği, niye yalnız yaşadığı gibi sırlar aydınlanır.
Claudia komünist bir ailenin çocuğudur. Babası darbeden sonra da faaliyetini sürdüren bir partinin üyesidir ve ailenin başına bir şey gelmesin diye onlardan ayrı yaşamaktadır. Anlatıcı ise politikaya ilgisiz,“gelenekleri olmayan, kökleri olmayan” orta sınıf bir ailedendir. Annesi ve babası diktatörlük sanki hiç olmamış gibi yaşamış, çevrelerindeki insanların yaşadıklarına, acılara duyarsız kalmışlardır.
Alejandro Zambra az ve öz sözle çok şey anlatmasını bilen bir yazar. Eve Dönmenin Yolları 140 sayfalık kısa bir roman. Zambra büyük olaylara, büyük kahramanlıklara yüz vermiyor. Herhangi birinin yaşayacağı ve anlatacağı şekilde olayları öyküleştiriyor. Abartmayan, sakin bir anlatımı var. Kısa cümlelerle, kısa paragraflarla bir diktatörlük döneminde çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu, çocuk bakışının neleri kavrayıp, nelerin ayırdına ancak yıllar sonra varılabildiğini ustalıkla anlatıyor.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
İlgili Yazılar
Alejandro Zambra: “Yazmak daima bir özeleştiridir.” (Söyleşi)
Çiğdem Öztürk, Oggito, 16 Aralık 2015 Latin Amerika edebiyatının büyülü gerçekçilik içinde parlayan bir edebiyat oluşu bizi hep ilgilendirdi. Yakından izledik, pek çok büyük yazarını okuduk. Şimdilerde yeni bir edebiyat yükseliyor oradan. Genç yazarlar bağımsız bir anlayış içinde, çok önemli örnekler veriyor. Alejandro Zambra onların ilk akla gelenlerinden. İspanyolcanın en iyi yirmi iki yazarından birisi seçildi. …
Paulina Flores: “Sözcüklerle uğraşmak bir maceradır, kör gibi değil ama karanlıkta.” (Söyleşi)
Haley Sherif, çev. Özcan Yılmaz, Oggito, 12 Mart 2020 Paulina Flores’in ilk öykü derlemesini Humilation (Notos Kitap Ne Rezalet adıyla yayımladı), posta kutumda bulmak oldukça sıradan bir günün ortasında bir parça sihirle karşılaşmak gibiydi. Öyküler kitabın kapağını kapadıktan çok sonra da sizinle kalıyor. Sayfaları çevirdikçe karakterler sizi büyülüyor, esir alıyor, kusursuz yazına müsamaha göstermekte nasıl bir güç olduğunu size hatırlatıyor. Alejandro Zambra kitap …
Bonzai
Çağlayan Çevik, Bir Paragraf, 12 Haziran 2012 Yine küçücük bir romandan söz edeceğim. Ama, inanın yüzlerce sayfalık, tuğla gibi kitapları rahatlıkla ‘silkeleyecek’ bir roman bu. Şilili genç yazar Alejandro Zambra (ki bu ismi bir kenara not etmelisiniz), adeta alıştığımız edebiyat kalıplarına meydan okuyor! Nasıl mı? Çok merak edilen sonu en başta söyleyerek… “Sonunda kız ölür …
Tenten’in ‘şifreleri’
Eray Ak, Cumhuriyet Kitap, 30 Ağustos 2016 “Tenten ve Edebiyatın Gizemi”, Türkçede “C” ve “Kalan” adlı romanlarıyla tanıdığımız Tom McCarthy’nin, ünlü çizgi romanın yaratıcısı Hergé’nin yaşamı üzerine yaptığı ve yapılan çalışmalarda bulduğu koşutluklar üzerinden, Tenten maceralarını yeniden okuma arayışının ürünü. “Yayıncım Granta, Freud veya Derrida veya öyle bir şeyler üzerine kitap yazmayı isteyip istemediğimi sorduğumda, …