Alejandro Zambra, 1975 doğumlu Şilili bir yazar. Eve Dönmenin Yolları’nda, doğumundan iki yıl önce gerçekleşen Pinochet askeri darbesi sonrasını bir çocuğun gözünden anlatmış. Ben doğumumdan dört yıl önce olan muhtırayı ya da beş yıl sonra darbeyi nasıl anlatırdım? Acaba Latin Amerika edebiyatını her iki coğrafya da darbelerle yoğrulduğu için mi bu kadar seviyor ve anlıyoruz? Neyse bunlar uzun bir öykü ya da yazı konusu ben şimdi bu kısacık romanı, kısa da olsa tanıtma peşindeyim.
Dört bölümden oluşan kitap birbirine paralel olarak ilerleyen iki ayrı hikâyeden oluşuyor. Bir kitap yazan ve belki de bu kitap sayesinde ayrılmak üzere olduğu karısı Eme’yi yeniden elde etmeye çalışan yazarın ve âşık olduğu Claudia üzerinden -darbe sonrasındaki dönemde sorulan soruları yıllar sonra kızın dönüşüyle cevaplanan- çocuğun hikâyesi.
Alejandro Zambra çok yalın ve basit anlatıyor, karşınızda oturmuş sohbet ediyormuşsunuz gibi akıyor roman. Her şeyi aktarma telaşına da girmiyor; bir adamın geride kalan aşkından aklında kalan parçaları hatırlaması gibi anlatıyor.
Hikâyesi, anlattıkları bir yana kitabı altını çizip dönüp dönüp okumak isteyeceğiniz sözler için bile sevmek mümkün:
“Bir keresinde kayboldum. Altı ya da yedi yaşındaydım. Aklım başka yere gitmişti, birden annemle babamı kaybettim. Korktum ama sonra yolumu buldum eve onlardan önce vardım – ümitsizlik içinde beni arıyorlardı. Ama bence o akşamüstü asıl onlar kaybolmuştu. Çünkü ben eve dönmeyi biliyordum ama onlar bilmiyordu.”
“Artık çok geçti, bozguna âşık olmuştuk, yaralarımız ganimetimizdi, tıpkı çocukken ağaçların arasında oynadıktan sonra olduğu gibi.”
“Hikâyesini acı vermiyormuş gibi anlatmayı öğrenmek. Bu, (Claudia için) büyümek demekti.”
“Kimse kimsenin adına konuşamaz. Çünkü her ne kadar bir yabancının hikâyesini anlatmak istesek de eninde sonunda hep kendi hikâyemizi anlatırız.”
Belki de önce Eve Dönmenin Yolları’nı okuduğum için yazarın ilk kitabı olan, çeşitli ödüller kazanan sinemaya da aktarılan Bonzai’yi pek sevemedim. Ama Eve Dönmenin Yolları’nda karşılıklı oturup sohbet ettiğim, dertleştiğim, acısını hissettiğim Alejandro Zambra sonsuza dek dostum benim. Siz de iyi bir dost istiyorsanız, önce Eve Dönmenin Yolları’nı öğrenin.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
Eray Ak, Cumhuriyet Kitap, 3 Ekim 2013 İvan Turgenyev’in Türkçede ilk defa Oğuz Tecimen’in çevirisiyle yayımlanan uzun öyküsü “Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü”, Rus edebiyatında lüzsumsuz adam teriminin ilk kez ortaya çıkmasını sağlayan kahramanı Çalkaturin’i tanıtıyor. Lüzumsuzluk kavramı üzerine ciddi bir düşünme fırsatı sunan bu küçük ama vurucu kitap, ölümüne çok kısa bir süre kalmış Çalkaturin’in …
Yılmaz Şener, Kitapsever, sayı 36, 14 Kasım 2019 Çek yazar Bohumil Hrabal’ın en önemli eserlerinden biri olan Gürültülü Yalnızlık, başından itibaren kendi dışına çıkan, sürekli başka yerlere dokunan kısa bir otobiyografik roman. Bilge ve berduş bir adamın kitaplarla ve geçmişle yaşadığı trajik ama bir o kadar da komik bir hikâye. “Gerçek düşünceler dışarıdan gelir, sefertasıyla işe götürdüğünüz …
László Szigeti, çev. Oğuz Tecimen, Oggito, 16 Ekim 2019 Bohumil Hrabal (1914-1997) Hašek, Čapek ve Kundera ile beraber yirminci yüzyılın en önemli Çek yazarlarından. Yirmiden fazla dile çevrilmiş, dünya edebiyatına mal olmuş büyük bir yazar aynı zamanda. Otobiyografik başyapıtı Gürültülü Yalnızlık, Türkçede ilk kez 2004’te, Elif Gökteke’nin kitabın şiirselliğini yansıtan güzel çevirisiyle yayımlanmıştı. Uzun süredir okurların …
Özgün Özçer, K24, 19 Aralık 2019 Tiksinti nadiren bu kadar tatmin edici bir duygu olmuştu. Hele de tiksindirici bir günce kulağa bu kadar tanıdık geldiğinde. Tiksinti, Horacio Castellanos Moya’nın en çok övgü ve de ölüm tehdidi aldığı kitabı. El Salvador’da da bir yazarı öldürmekle tehdit etmek öyle yabana atılır bir gözdağı değil. “Eserleri sayesinde bazı yazarlar para …
Dostum Alejandro ile konuştuk biraz…
Mehmet Fırat Pürselim, Yeşil Gazete, 31 Ağustos 2013
Alejandro Zambra, 1975 doğumlu Şilili bir yazar. Eve Dönmenin Yolları’nda, doğumundan iki yıl önce gerçekleşen Pinochet askeri darbesi sonrasını bir çocuğun gözünden anlatmış. Ben doğumumdan dört yıl önce olan muhtırayı ya da beş yıl sonra darbeyi nasıl anlatırdım? Acaba Latin Amerika edebiyatını her iki coğrafya da darbelerle yoğrulduğu için mi bu kadar seviyor ve anlıyoruz? Neyse bunlar uzun bir öykü ya da yazı konusu ben şimdi bu kısacık romanı, kısa da olsa tanıtma peşindeyim.
Dört bölümden oluşan kitap birbirine paralel olarak ilerleyen iki ayrı hikâyeden oluşuyor. Bir kitap yazan ve belki de bu kitap sayesinde ayrılmak üzere olduğu karısı Eme’yi yeniden elde etmeye çalışan yazarın ve âşık olduğu Claudia üzerinden -darbe sonrasındaki dönemde sorulan soruları yıllar sonra kızın dönüşüyle cevaplanan- çocuğun hikâyesi.
Alejandro Zambra çok yalın ve basit anlatıyor, karşınızda oturmuş sohbet ediyormuşsunuz gibi akıyor roman. Her şeyi aktarma telaşına da girmiyor; bir adamın geride kalan aşkından aklında kalan parçaları hatırlaması gibi anlatıyor.
Hikâyesi, anlattıkları bir yana kitabı altını çizip dönüp dönüp okumak isteyeceğiniz sözler için bile sevmek mümkün:
“Bir keresinde kayboldum. Altı ya da yedi yaşındaydım. Aklım başka yere gitmişti, birden annemle babamı kaybettim. Korktum ama sonra yolumu buldum eve onlardan önce vardım – ümitsizlik içinde beni arıyorlardı. Ama bence o akşamüstü asıl onlar kaybolmuştu. Çünkü ben eve dönmeyi biliyordum ama onlar bilmiyordu.”
“Artık çok geçti, bozguna âşık olmuştuk, yaralarımız ganimetimizdi, tıpkı çocukken ağaçların arasında oynadıktan sonra olduğu gibi.”
“Hikâyesini acı vermiyormuş gibi anlatmayı öğrenmek. Bu, (Claudia için) büyümek demekti.”
“Kimse kimsenin adına konuşamaz. Çünkü her ne kadar bir yabancının hikâyesini anlatmak istesek de eninde sonunda hep kendi hikâyemizi anlatırız.”
Belki de önce Eve Dönmenin Yolları’nı okuduğum için yazarın ilk kitabı olan, çeşitli ödüller kazanan sinemaya da aktarılan Bonzai’yi pek sevemedim. Ama Eve Dönmenin Yolları’nda karşılıklı oturup sohbet ettiğim, dertleştiğim, acısını hissettiğim Alejandro Zambra sonsuza dek dostum benim. Siz de iyi bir dost istiyorsanız, önce Eve Dönmenin Yolları’nı öğrenin.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
İlgili Yazılar
Turgenyev’in lüzumsuzu: Çulkaturin
Eray Ak, Cumhuriyet Kitap, 3 Ekim 2013 İvan Turgenyev’in Türkçede ilk defa Oğuz Tecimen’in çevirisiyle yayımlanan uzun öyküsü “Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü”, Rus edebiyatında lüzsumsuz adam teriminin ilk kez ortaya çıkmasını sağlayan kahramanı Çalkaturin’i tanıtıyor. Lüzumsuzluk kavramı üzerine ciddi bir düşünme fırsatı sunan bu küçük ama vurucu kitap, ölümüne çok kısa bir süre kalmış Çalkaturin’in …
Kendi Dışına Çıkan Bir Kitap
Yılmaz Şener, Kitapsever, sayı 36, 14 Kasım 2019 Çek yazar Bohumil Hrabal’ın en önemli eserlerinden biri olan Gürültülü Yalnızlık, başından itibaren kendi dışına çıkan, sürekli başka yerlere dokunan kısa bir otobiyografik roman. Bilge ve berduş bir adamın kitaplarla ve geçmişle yaşadığı trajik ama bir o kadar da komik bir hikâye. “Gerçek düşünceler dışarıdan gelir, sefertasıyla işe götürdüğünüz …
Bohumil Hrabal: “Bir yazar kendi metinlerine acımasız davranmalı.”
László Szigeti, çev. Oğuz Tecimen, Oggito, 16 Ekim 2019 Bohumil Hrabal (1914-1997) Hašek, Čapek ve Kundera ile beraber yirminci yüzyılın en önemli Çek yazarlarından. Yirmiden fazla dile çevrilmiş, dünya edebiyatına mal olmuş büyük bir yazar aynı zamanda. Otobiyografik başyapıtı Gürültülü Yalnızlık, Türkçede ilk kez 2004’te, Elif Gökteke’nin kitabın şiirselliğini yansıtan güzel çevirisiyle yayımlanmıştı. Uzun süredir okurların …
Sen misin vatanından tiksinen densiz!
Özgün Özçer, K24, 19 Aralık 2019 Tiksinti nadiren bu kadar tatmin edici bir duygu olmuştu. Hele de tiksindirici bir günce kulağa bu kadar tanıdık geldiğinde. Tiksinti, Horacio Castellanos Moya’nın en çok övgü ve de ölüm tehdidi aldığı kitabı. El Salvador’da da bir yazarı öldürmekle tehdit etmek öyle yabana atılır bir gözdağı değil. “Eserleri sayesinde bazı yazarlar para …