Kadın erkek ilişkileri, aşk-aşksızlık, iletişim-iletişimsizlik, yalnızlık, yabancılaşma, anneler ve kızları, babalar, ölüm, modern hayatın bitmek bilmez sıkıntıları ve umutları Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı’nın temel izleklerini oluşturuyor. İlk öykü “Eşyalar ve Güller”de anlatıcı kahramanın eşi ve annesiyle olan ilişkisine odaklanıyoruz. Bağlılık ve kopma gerçeğinden hareketle kırılgan bir ilişki bu. Aralarındaki bitmek bilmez gerilimler ve yakınlıklar, sevgi ve nefret ilişkisi alt metinde saklı. Giysiler, aksesuarlar, mekânlar, eşyalar kısa ve yalın cümlelerle betimleniyor, yazarın sözcük seçimleri titiz, yeniden okumalarda farklı anlamlara açık. İncelikli ayrıntılar sayesinde hızla akıp giden hayattan alınan kesitlere bakıyoruz.
Kurtuluş, Oggito’da yayımlanan derinlikli söyleşisinde “İlla finalde kanlı bir bıçak görmemiz gerekmiyor,” dese de başkahraman Avukat ve işkencecisi Albay’ı ele aldığı “Basit Bir Hesaplaşma” öyküsü, polisiye bir romanın çelik çekirdeğini taşıyor. Hesaplaşma hiç de basit değil aslında, alt metninde derinlikli bir tarih yatıyor. Yazar, anlatıcılar aracılığıyla olayları akışına bırakıyor ve okurlarıyla hayatta olması gerektiği gibi tanıştırıyor öykü kişilerini, tabii ki modern öykü sanatının gereklerini hayata geçirerek. Olup biteni anlamak için cümlelerin tekrar tekrar okunmasına gerek yok ama öyküler öyle hızlıca okuyup anlaşılacak kadar açık da değil. “Hışırtı”da zaten bitmiş bir ilişkiyi kurtarmaya çalışan kadın kahramana bakıyoruz. Korku ve endişelerin yarattığı kadın dayanışması belki ilişkiyi kurtarmaya yetmiyor ama yeni yolculuklara, umuda yelken açması için kahramana güç veriyor.
Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı’nda yer alan öykülerdeki ayrıntılar yeni okumalar sırasında gün yüzüne daha çok çıkıyor. Sürprizli ya da sonuna kadar geren öyküler okumuyoruz. Akıp giden hayatlarımızdaki anlar içinden ve yaşadıklarımızdan yola çıkarak yazılan öyküler, incelikli ayrıntılar ve özlü cümlelerle ipuçları bırakıyor, okursa bu ipuçları üzerinden iz sürüyor. Okuru öyküden koparan uzun girişler, süslü betimlemeler, işlevsiz diyaloglar yok.
Tiyatro oyunu tadında akıp giden ve zihinde yer eden diyalogların geliştirdiği öyküler de okuyoruz. “Biz Bir Aileyiz”de hikâye belirgin, kız kardeşlerin duyguları ön planda. Çok sayıda aile üyesinin öyküde görünür olmasındaki temel amaç, kız kardeşlerin kırılgan ilişkisini vermek. Ayrıntılar dili, kurguyu belirliyor. Kısa cümleler ve hızlı akıştaki amaç kısa bir süre için bir araya gelen kız kardeşlerin ilişkisine yoğunlaşmak. Diyaloglar özlü, yoğun ve duygu yüklü, kız kardeşlerin ilişkilerinin tarzını ve işleyişini açığa çıkarıyor. Beklentiler, kırgınlıklar, takıntılar, geçmişin yükü ve gelecek… Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı’ndaki öykülerin huzursuz karakterleri, bazen bir nesneye, bazen bir çocuğa ya da anlatıcının olmak istediği başka birine dönüşüyor. Nesne ile insan arasındaki duygu aktarımları, sezgiler etkileyici biçimde veriliyor. Huzursuzluk, yüzleşme, iç hesaplaşma, kadın olmanın zorlukları, aile içi sorunlar gibi izlekler karakterlerin devinimine ortak olan okura yalın, akıcı ve özlü bir dille aktarılıyor. Her an kopup gidecek, bozulacak ve bitecekmiş gibi duran kırılgan ilişkiler, günümüz modern hayatına özgü kadın erkek ilişkileri sürekli su yüzüne çıkıyor.
Kendine özgü biçemi yoğun bir çalışmayla ürettiği hemen her anlamda belli olan Kurtuluş; yormadan, hikâyesini sesler, sözler, eşyalar ve aksesuarların bıraktığı izlerle okurun çoğaltımına sunuyor. Anlatmak istediğini okurun gözüne sokmadan sadece göstermeye dikkat ederek üretiyor. Öykü kişileri yaşıyor, bizi tanıdık hayatlarımızla yüzleştiriyor.
Hakkında daha çok okunması, yazılması, konuşulması gereken, nitelikli ve etkileyici bir öykü kitabı var elimizde.
A. Ömer Türkeş, Hürriyet Kitap Sanat, 12 Aralık 2019 Horacio Castellanos Moya, yarattığı öfke ve düşmanlıkla kültleşen ‘Tiksinti’ romanında, ülkesi El Salvador’dan umudunu yitirmiş bir adamın iç döküşünü anlatıyor. ‘Tiksinti’, Roberto Balano’nun ifadesiyle “Bir üslup alıştırması, Moya’nın Thomas Bernhard’ın kimi eserlerine yönelik parodisi ve insanı gülmekten öldüren bir roman.” Horacio Castellanos Moya, 1957’de Honduras’ın başkenti Tegucigalpa’da Honduraslı …
Seçil Epik, K24, 18 Haziran 2015 Çağını tersine aşan bir yazar, avangard bir sanatçı ve iflah olmaz bir “sistem” eleştirmeni… Tom McCarthy 2010 yılında yayınlanan romanı C ile zihninizde bir modern klasik etkisi bırakacak. Dünya edebiyatını, özellikle de İngiliz edebiyatını yakından takip eden okurlarda şu ara bir heyecan hakim. Kolay değil İngiltere’nin yaşayan en iyi …
Parşömen Fanzin, 12 Nisan 2021 Kitapsız bir hevesli olmaktan kitaplı bir yazar olmaya giden süreç nasıl gelişti? Yazıdan uzak biri değildim, yazıyla ilişkim yıllardır sürüyor. Eskiden yazıyı hayatın gündelik sorunlarından uzaklaşmak, kendimle dertleşmek, rahatlamak için kullanıyordum. Yazar olmak ya da kitap çıkarmak benim için ütopikti. Zamanla herkesin okumasında sakınca görmediğim kısa öyküler yazdım. Kitabım çıkmadan …
Dilek Emir, Taraf Kitap, 15 Haziran 2012 Alejandro Zambra Şilili genç bir yazar. Latin Amerika edebiyatına yeni bir soluk getirdiğinden söz ediliyor. 2006 yılında yayımlanan Bonzai bir ilk kitap. Birçok ödül almış ve birçok dile çevrilmiş. Sinemaya uyarlanmış, Cannes Film Festivali’nde ve İstanbul film Festivali’nde gösterilmiş. Yetmiş üç sayfalık bir ilk kitabın bunca başarıya ulaşması …
“Aramızda bir bahçe yakınlığı var, asla uzak değiliz birbirimize…”
Serkan Parlak, Parşömen Fanzin, 12 Mart 2020
Kadın erkek ilişkileri, aşk-aşksızlık, iletişim-iletişimsizlik, yalnızlık, yabancılaşma, anneler ve kızları, babalar, ölüm, modern hayatın bitmek bilmez sıkıntıları ve umutları Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı’nın temel izleklerini oluşturuyor. İlk öykü “Eşyalar ve Güller”de anlatıcı kahramanın eşi ve annesiyle olan ilişkisine odaklanıyoruz. Bağlılık ve kopma gerçeğinden hareketle kırılgan bir ilişki bu. Aralarındaki bitmek bilmez gerilimler ve yakınlıklar, sevgi ve nefret ilişkisi alt metinde saklı. Giysiler, aksesuarlar, mekânlar, eşyalar kısa ve yalın cümlelerle betimleniyor, yazarın sözcük seçimleri titiz, yeniden okumalarda farklı anlamlara açık. İncelikli ayrıntılar sayesinde hızla akıp giden hayattan alınan kesitlere bakıyoruz.
Kurtuluş, Oggito’da yayımlanan derinlikli söyleşisinde “İlla finalde kanlı bir bıçak görmemiz gerekmiyor,” dese de başkahraman Avukat ve işkencecisi Albay’ı ele aldığı “Basit Bir Hesaplaşma” öyküsü, polisiye bir romanın çelik çekirdeğini taşıyor. Hesaplaşma hiç de basit değil aslında, alt metninde derinlikli bir tarih yatıyor. Yazar, anlatıcılar aracılığıyla olayları akışına bırakıyor ve okurlarıyla hayatta olması gerektiği gibi tanıştırıyor öykü kişilerini, tabii ki modern öykü sanatının gereklerini hayata geçirerek. Olup biteni anlamak için cümlelerin tekrar tekrar okunmasına gerek yok ama öyküler öyle hızlıca okuyup anlaşılacak kadar açık da değil. “Hışırtı”da zaten bitmiş bir ilişkiyi kurtarmaya çalışan kadın kahramana bakıyoruz. Korku ve endişelerin yarattığı kadın dayanışması belki ilişkiyi kurtarmaya yetmiyor ama yeni yolculuklara, umuda yelken açması için kahramana güç veriyor.
Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı’nda yer alan öykülerdeki ayrıntılar yeni okumalar sırasında gün yüzüne daha çok çıkıyor. Sürprizli ya da sonuna kadar geren öyküler okumuyoruz. Akıp giden hayatlarımızdaki anlar içinden ve yaşadıklarımızdan yola çıkarak yazılan öyküler, incelikli ayrıntılar ve özlü cümlelerle ipuçları bırakıyor, okursa bu ipuçları üzerinden iz sürüyor. Okuru öyküden koparan uzun girişler, süslü betimlemeler, işlevsiz diyaloglar yok.
Tiyatro oyunu tadında akıp giden ve zihinde yer eden diyalogların geliştirdiği öyküler de okuyoruz. “Biz Bir Aileyiz”de hikâye belirgin, kız kardeşlerin duyguları ön planda. Çok sayıda aile üyesinin öyküde görünür olmasındaki temel amaç, kız kardeşlerin kırılgan ilişkisini vermek. Ayrıntılar dili, kurguyu belirliyor. Kısa cümleler ve hızlı akıştaki amaç kısa bir süre için bir araya gelen kız kardeşlerin ilişkisine yoğunlaşmak. Diyaloglar özlü, yoğun ve duygu yüklü, kız kardeşlerin ilişkilerinin tarzını ve işleyişini açığa çıkarıyor. Beklentiler, kırgınlıklar, takıntılar, geçmişin yükü ve gelecek… Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı’ndaki öykülerin huzursuz karakterleri, bazen bir nesneye, bazen bir çocuğa ya da anlatıcının olmak istediği başka birine dönüşüyor. Nesne ile insan arasındaki duygu aktarımları, sezgiler etkileyici biçimde veriliyor. Huzursuzluk, yüzleşme, iç hesaplaşma, kadın olmanın zorlukları, aile içi sorunlar gibi izlekler karakterlerin devinimine ortak olan okura yalın, akıcı ve özlü bir dille aktarılıyor. Her an kopup gidecek, bozulacak ve bitecekmiş gibi duran kırılgan ilişkiler, günümüz modern hayatına özgü kadın erkek ilişkileri sürekli su yüzüne çıkıyor.
Kendine özgü biçemi yoğun bir çalışmayla ürettiği hemen her anlamda belli olan Kurtuluş; yormadan, hikâyesini sesler, sözler, eşyalar ve aksesuarların bıraktığı izlerle okurun çoğaltımına sunuyor. Anlatmak istediğini okurun gözüne sokmadan sadece göstermeye dikkat ederek üretiyor. Öykü kişileri yaşıyor, bizi tanıdık hayatlarımızla yüzleştiriyor.
Hakkında daha çok okunması, yazılması, konuşulması gereken, nitelikli ve etkileyici bir öykü kitabı var elimizde.
İlgili Yazılar
Öfke Konçertosu
A. Ömer Türkeş, Hürriyet Kitap Sanat, 12 Aralık 2019 Horacio Castellanos Moya, yarattığı öfke ve düşmanlıkla kültleşen ‘Tiksinti’ romanında, ülkesi El Salvador’dan umudunu yitirmiş bir adamın iç döküşünü anlatıyor. ‘Tiksinti’, Roberto Balano’nun ifadesiyle “Bir üslup alıştırması, Moya’nın Thomas Bernhard’ın kimi eserlerine yönelik parodisi ve insanı gülmekten öldüren bir roman.” Horacio Castellanos Moya, 1957’de Honduras’ın başkenti Tegucigalpa’da Honduraslı …
Modern bir klasik: C
Seçil Epik, K24, 18 Haziran 2015 Çağını tersine aşan bir yazar, avangard bir sanatçı ve iflah olmaz bir “sistem” eleştirmeni… Tom McCarthy 2010 yılında yayınlanan romanı C ile zihninizde bir modern klasik etkisi bırakacak. Dünya edebiyatını, özellikle de İngiliz edebiyatını yakından takip eden okurlarda şu ara bir heyecan hakim. Kolay değil İngiltere’nin yaşayan en iyi …
İlk Göz Ağrısı (88): Kadir Işık ve “Herkesten Uzakta” (Söyleşi)
Parşömen Fanzin, 12 Nisan 2021 Kitapsız bir hevesli olmaktan kitaplı bir yazar olmaya giden süreç nasıl gelişti? Yazıdan uzak biri değildim, yazıyla ilişkim yıllardır sürüyor. Eskiden yazıyı hayatın gündelik sorunlarından uzaklaşmak, kendimle dertleşmek, rahatlamak için kullanıyordum. Yazar olmak ya da kitap çıkarmak benim için ütopikti. Zamanla herkesin okumasında sakınca görmediğim kısa öyküler yazdım. Kitabım çıkmadan …
Acı belki de bir bitkidir
Dilek Emir, Taraf Kitap, 15 Haziran 2012 Alejandro Zambra Şilili genç bir yazar. Latin Amerika edebiyatına yeni bir soluk getirdiğinden söz ediliyor. 2006 yılında yayımlanan Bonzai bir ilk kitap. Birçok ödül almış ve birçok dile çevrilmiş. Sinemaya uyarlanmış, Cannes Film Festivali’nde ve İstanbul film Festivali’nde gösterilmiş. Yetmiş üç sayfalık bir ilk kitabın bunca başarıya ulaşması …