“Annem, diye düşünüyor Julián, sanki sağcı şarkılarmış gibi solcu şarkılar söylerdi. (…) Annem solcu şarkıları sağcı şarkılara dönüştüren bir mekanizmaydı.” Alejandro Zambra, Ağaçların Özel Hayatı, çev. Çiğdem Öztürk, Notos Kitap, 2015, 60-1.
Duydum ki unutmamış gözlerimin rengini. Sıradan oysa, kahverengi, feri de gitmiş üstelik. Kızıyormuş bana, şimdi de Duvar’a sattı bizi diyormuş. Ülke sıkıntılı günlerden geçerken ne bulursam satmak zorundaymışım gibi. Sıkıntısı mı biter buranın gel iki eğlenelim, yok. Yok ol!
Daha ne oldu seninle Dost’ta karşılaşalı.
“Ben bu kitabı aldığınızı hatırlıyorum, neden söylemediniz bu kadar güzel olduğunu”, demişti Mehtap -elinde Ağaçların Özel Hayatı vardı. Ağaçkakan’dan çıkan 100 serisinin en az satanı Bülent Somay’ınkiymiş, öğrenince çok şaşırdım deyince Volkan’a, “Şaşırmamak lazım hocam, bizim memlekette herkes cinselliği bilir, ilgi resimli olanlaradır sadece”yi patlatmıştı da gülüşmüştük. Sen değil! Sen kendi kendine konuşursun, gülersin. Onlar muhabbet ederken dur bakalım ben bu karizmamla ne zaman dikkati üzerime toplayabileceğim dersin. Kendi kendine. Gelin güvey. Gelinsiz güvey!
Unut artık gözlerimin rengini, uğraşma kimsenin gözünün rengiyle. Bak Zambra’nın yeni kitabı da çıktı hem: Belgelerim, NotosKitap, 2016. Çevirmeni mi? O nefis özel hayat çevirisini de yapan Çiğdem Öztürk! “Çok İyi Sigara İçerdim” hikâyesini seversin ayrıca -herkes gibiyiz, hayatımız tek hikâyelik.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
Can Öktemer, Agos Kirk, Ağustos 2012 Son dönem Şili edebiyatının en önemli temsilcilerinden Alejandro Zambra’nın ilk romanı Bonzai, daha ilk cümlesinden itibaren, bizi sonu belli olan kırık bir aşk hikayesine hazırlıyor: “Sonunda kız ölür ve oğlan yalnız kalır; gerçi oğlan kızın, Emilia’nın ölümünden birkaç yıl önce yalnız kalmıştı. Kızın adı Emilia ya da Emilia’ydı diyelim. Oğlanın …
Özgün Özçer, K24, 19 Aralık 2019 Tiksinti nadiren bu kadar tatmin edici bir duygu olmuştu. Hele de tiksindirici bir günce kulağa bu kadar tanıdık geldiğinde. Tiksinti, Horacio Castellanos Moya’nın en çok övgü ve de ölüm tehdidi aldığı kitabı. El Salvador’da da bir yazarı öldürmekle tehdit etmek öyle yabana atılır bir gözdağı değil. “Eserleri sayesinde bazı yazarlar para …
Şenay Eroğlu Aksoy, BirGün Kitap, 10 Ekim 2020 ‘Bizi Buraya Getiren Şeyler’ on iki öyküden oluşan bir ilk kitap. Ortalama insan ömrü düşünüldüğünde sıklıkla karşılaşılan olaylar değil öykü meselesi yapılanlar. Deyim yerindeyse uçurum ağzı insanlık hallerinde gezinmeyi seçiyor Çağatay Yılmaz. Edebiyat salgın hastalıkla boğuştuğumuz bugünlerde gündemden az da olsa uzaklaşmanın yollarından biri. İnsan olmanın ağırlığından …
Oğuz Tecimen, T24, 10 Ağustos 2017 Şestov’un Trajedinin Felsefesi yalnızca Dostoyevski ve Nietzsche’yi değil, felsefeyi ve edebiyatı soru işaretleri olarak düşünmeye çağırıyor… Rus filozof Lev Isaakoviç Şestov 1866’da Kiev’de Yahudi Schwarzmann ailesine doğar. Moskova Üniversitesi’nde başladığı matematik ve hukuk öğrenimine, siyasi nedenlerle Kiev Hukuk Fakültesi’nde devam eder. 1889’da mezun olur. Rusya’da işçi sınıfı üstüne yazdığı doktora …
Sattı diyenden (de) şüphelenin (de) iyice kafayı yiyelim
Ahmet Nezihi Turan, Gazete Duvar, 9 Eylül 2016
“Annem, diye düşünüyor Julián, sanki sağcı şarkılarmış gibi solcu şarkılar söylerdi. (…) Annem solcu şarkıları sağcı şarkılara dönüştüren bir mekanizmaydı.” Alejandro Zambra, Ağaçların Özel Hayatı, çev. Çiğdem Öztürk, Notos Kitap, 2015, 60-1.
Duydum ki unutmamış gözlerimin rengini. Sıradan oysa, kahverengi, feri de gitmiş üstelik. Kızıyormuş bana, şimdi de Duvar’a sattı bizi diyormuş. Ülke sıkıntılı günlerden geçerken ne bulursam satmak zorundaymışım gibi. Sıkıntısı mı biter buranın gel iki eğlenelim, yok. Yok ol!
Daha ne oldu seninle Dost’ta karşılaşalı.
“Ben bu kitabı aldığınızı hatırlıyorum, neden söylemediniz bu kadar güzel olduğunu”, demişti Mehtap -elinde Ağaçların Özel Hayatı vardı. Ağaçkakan’dan çıkan 100 serisinin en az satanı Bülent Somay’ınkiymiş, öğrenince çok şaşırdım deyince Volkan’a, “Şaşırmamak lazım hocam, bizim memlekette herkes cinselliği bilir, ilgi resimli olanlaradır sadece”yi patlatmıştı da gülüşmüştük. Sen değil! Sen kendi kendine konuşursun, gülersin. Onlar muhabbet ederken dur bakalım ben bu karizmamla ne zaman dikkati üzerime toplayabileceğim dersin. Kendi kendine. Gelin güvey. Gelinsiz güvey!
Unut artık gözlerimin rengini, uğraşma kimsenin gözünün rengiyle. Bak Zambra’nın yeni kitabı da çıktı hem: Belgelerim, NotosKitap, 2016. Çevirmeni mi? O nefis özel hayat çevirisini de yapan Çiğdem Öztürk! “Çok İyi Sigara İçerdim” hikâyesini seversin ayrıca -herkes gibiyiz, hayatımız tek hikâyelik.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
İlgili Yazılar
“Ölümün Olduğu Yerde Daha Ciddi Ne Olabilir Ki?”
Can Öktemer, Agos Kirk, Ağustos 2012 Son dönem Şili edebiyatının en önemli temsilcilerinden Alejandro Zambra’nın ilk romanı Bonzai, daha ilk cümlesinden itibaren, bizi sonu belli olan kırık bir aşk hikayesine hazırlıyor: “Sonunda kız ölür ve oğlan yalnız kalır; gerçi oğlan kızın, Emilia’nın ölümünden birkaç yıl önce yalnız kalmıştı. Kızın adı Emilia ya da Emilia’ydı diyelim. Oğlanın …
Sen misin vatanından tiksinen densiz!
Özgün Özçer, K24, 19 Aralık 2019 Tiksinti nadiren bu kadar tatmin edici bir duygu olmuştu. Hele de tiksindirici bir günce kulağa bu kadar tanıdık geldiğinde. Tiksinti, Horacio Castellanos Moya’nın en çok övgü ve de ölüm tehdidi aldığı kitabı. El Salvador’da da bir yazarı öldürmekle tehdit etmek öyle yabana atılır bir gözdağı değil. “Eserleri sayesinde bazı yazarlar para …
Uçurum ağzı insanlık halleri
Şenay Eroğlu Aksoy, BirGün Kitap, 10 Ekim 2020 ‘Bizi Buraya Getiren Şeyler’ on iki öyküden oluşan bir ilk kitap. Ortalama insan ömrü düşünüldüğünde sıklıkla karşılaşılan olaylar değil öykü meselesi yapılanlar. Deyim yerindeyse uçurum ağzı insanlık hallerinde gezinmeyi seçiyor Çağatay Yılmaz. Edebiyat salgın hastalıkla boğuştuğumuz bugünlerde gündemden az da olsa uzaklaşmanın yollarından biri. İnsan olmanın ağırlığından …
Şestov ve trajedinin felsefesi
Oğuz Tecimen, T24, 10 Ağustos 2017 Şestov’un Trajedinin Felsefesi yalnızca Dostoyevski ve Nietzsche’yi değil, felsefeyi ve edebiyatı soru işaretleri olarak düşünmeye çağırıyor… Rus filozof Lev Isaakoviç Şestov 1866’da Kiev’de Yahudi Schwarzmann ailesine doğar. Moskova Üniversitesi’nde başladığı matematik ve hukuk öğrenimine, siyasi nedenlerle Kiev Hukuk Fakültesi’nde devam eder. 1889’da mezun olur. Rusya’da işçi sınıfı üstüne yazdığı doktora …