Yeni bir yazarın klasikler ve modern klasikleri aşarak okuru etkilemesi nadirdir. Şilili yazar Alejandro Zambra’nın üçleme olduğu belirtilmeyen “Eve Dönmenin Yolları”, “Bonzai” ve “Ağaçların Özel Hayatı” etkileyicilik iddiasının zirvesinde.
Latin Amerika edebiyatı demek, İspanyolca ya da Portekizce metinlerin uzun süredir birbirlerinden etkilendiği İngilizceye neredeyse ihtişamından hiç kaybetmeden çevrilen edebiyat demek. Böyle olduğu için biraz, biraz da Latin Amerika cangılı sıcağın, devrimin, tutkunun ve kimi sulu kimi kuru sarhoşluğun anavatanı olduğundan hikayeler daima canlıdır. Hatta ölüler hakkındaki hikayeler bile, onların yaşarkenkinden daha farklı yaşamlarının en edebi halidir… İşte böylesi bir coğrafyanın edebiyatı da, yazmayı sömürgeci Avrupalıların elinden adeta öç alırcasına başarıyla söken yazarların kaleminde, şimdi Avrupa’nın erişmesi pek mümkün olmayan hızıyla ilerliyor. Bundandır ki, Latin Amerika edebiyatında yeni bir yıldız parladığında Avrupa edebiyatındaki bir güneşin ışıltısını gölgelemesi her zaman olasıdır. Şilili yazar Alejandro Zambra ile nitelikli ve butik yayınlar yapmak için kurulan Notos’un “Eve Dönmenin Yolları” romanıyla tanışmıştım. Zambra, metinde her imgelemin yer almadığı bunun yerine okura boşlukları doldurması fırsatı verdiği, böylece hacminden de büyük oranda tasarruf eden yeni Latin Amerika üslubunun temsilcisiydi. Kısa cümle yapısı, güzel cümle yazmanın Latin Amerika’da “Büyülü Gerçekçilik” ile eş değer sayılan akımı yerine, 1970’lerde başlayan hayat hikayesinin anlatısıydı. O tarihlerde Latin Amerika ülkelerindeki artık geride kalan ve eskimiş silahlı devrimlerin yerini parasal başkalaşımlar ve toplumun büyük devinimleri izlediğinden, tam ortasına düşmüş Zambra’da aile imgesi üzerinden Latin hayatını anlatıyordu. İlk roman Eve Dönmenin Yolları, 1985 depreminin sarsıcı etkisi üzerinden kısa bir çocukluk ile diğer üç romanda da ortaya çıkacak romancı imgesiyle ilerliyor. İlk gençliğin aşk acısından, kandırılışına değin pek çok sinir ucunun açık olduğu romanı, yine hayatı romanlarla geçen Julio ile Emillia’nın bol sarsıntılı aşk hayatı olan Bonzai izledi. Bonzai’de daha sade bir dile yatırım yapan Alejandro Zambra, bu edebiyat mı yoksa sade bir konuşmanın edebiyat sanılmış hali mi sorusunu sordurtacak denli basit cümlelerle edebi dünyasını kuruyor. Ama roman bilen bir göz Zambra’nın sadelik frekansıyla yaptığı yayının, romandaki edebi göndermelerle de değerini görebiliyor. Yazar ‘Ağaçların Özel Hayatı’ romanında da Julian’ın sevgilisi Veronica’nın kayboluşu üzerine onun çocuğu Daniela’yı uyutmak için anlattığı hikayeler, bir edebikuyu niteliği taşıyor. Son romanında sadece Latin Amerika öğeleriyle dünya kurmayan Zambra, edebiyatın evrensel temeline dayalı masal içinde masal ögesiyle artık ustası olduğu yalın dili, hayatın tüm açık seçikliğiyle anlatıyor. Üç roman da aile üzerine kurulu iken, üç romanda da kahramanlar roman yazıyor. Üç romanda da baş isimler birbirine benziyor.
Böylece Zambra, adı konulmamış bir üçlemeye de imza atıyor..
Zambra neden değerli?
Zambra’yı değerli yapan, onun 2010 yılında İspanyolca yazan yılın en iyi yazarı seçilmesi ya da henüz 40’lı yaşlarının başında olması değil. Zambra’yı değerli kılan, yeni edebiyat akımı da denilen kısa ve köklerinin ülkenin tarihinde zaten olduğundan fazla detaya kaçmayan, ama hayatı da kurgulamayan yönteme eğilişinden kaynaklı. Türk okuru, Alejandro Zambra’da hem çok şeyler bulabilir hem de yeni edebiyat için biraz daha heyecanlanabilir.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
Haden Öz, Gazete Duvar, 19 Mayıs 2021 Kadir Işık’la Notos Kitap tarafından yayımlanan ilk öykü kitabı ‘Herkesten Uzakta’yı konuştuk. Işık, “Öyküde gizem olmalı, okuru zorlamalı, anlatılmayan kısımlar okurun zihninde bir alan açmalı” dedi. Çeşitli mecralarda gezi yazıları ve öyküleriyle tanıdığımız Kadir Işık’ın ilk öykü kitabı ‘Herkesten Uzakta’ geçtiğimiz Şubat ayında Notos Kitap’tan çıktı. Yedi öykünün …
Ferruh Tunç, Oggito, 3 Temmuz 2020 ŞİİRSELLİK Şiirsel bir dili olduğu söylenen öykü ve romanlardan ürküyorum. Çoğunlukla roman ya da öykü olamayan eserlerin mazereti oluyor böyle niyetler ve nitelemeler. Sözüm ona şiirselliği, kararsız bir nesirde biçem ve duyarlık bütünlüğünü sağlamak üzere katkı malzemesi olarak kullanmaya çalışanlar var; bana öyle geliyor ki, nesir türüne özgü avantajları …
A. Ömer Türkeş, Hürriyet Kitap Sanat, 30 Mayıs 2021 C.D. Rose, ilk romanı ‘Herkes Başka Biriyken Kim Kimdir?’de unutulmuş ya da ıskalanmış kitaplar üzerine konferanslar vermek üzere bilmediği bir kente giden araştırmacının eğlenceli hikâyesini anlatıyor. Belirsizlikler etrafında gelişen, yer yer komik ve absürd bir roman. C. D. Rose, 1960’ta Manchester’da doğdu. O zamandan beri, yarım …
Yasemin Yılmaz Yüksek, Üretimhane, 26 Ekim 2020 Freud’un unheimlich sözcüğünü ödünç alarak konuşmak gerekirse, tekinsiz zamanlara bir yenisi daha eklendi. Son on yıl içerisinde yerinden yurdundan edilen binlerce insan evsiz bir yaşama geçerken, sınır tanımayan bir virüs evi, koruyan, kollayan, can veren kutsal bir mekâna dönüştürdü. Sıcak yuva romantizmini uzun yıllar önce kaybetmiş olan ev, yeniden birçok kişinin hikayesinin …
Kendini beğenmiş değil kendini beğendiren yeni latin zambra
Erdinç Akkoyunlu, Star Sanat, 30 Temmuz 2015
Yeni bir yazarın klasikler ve modern klasikleri aşarak okuru etkilemesi nadirdir. Şilili yazar Alejandro Zambra’nın üçleme olduğu belirtilmeyen “Eve Dönmenin Yolları”, “Bonzai” ve “Ağaçların Özel Hayatı” etkileyicilik iddiasının zirvesinde.
Latin Amerika edebiyatı demek, İspanyolca ya da Portekizce metinlerin uzun süredir birbirlerinden etkilendiği İngilizceye neredeyse ihtişamından hiç kaybetmeden çevrilen edebiyat demek. Böyle olduğu için biraz, biraz da Latin Amerika cangılı sıcağın, devrimin, tutkunun ve kimi sulu kimi kuru sarhoşluğun anavatanı olduğundan hikayeler daima canlıdır. Hatta ölüler hakkındaki hikayeler bile, onların yaşarkenkinden daha farklı yaşamlarının en edebi halidir… İşte böylesi bir coğrafyanın edebiyatı da, yazmayı sömürgeci Avrupalıların elinden adeta öç alırcasına başarıyla söken yazarların kaleminde, şimdi Avrupa’nın erişmesi pek mümkün olmayan hızıyla ilerliyor. Bundandır ki, Latin Amerika edebiyatında yeni bir yıldız parladığında Avrupa edebiyatındaki bir güneşin ışıltısını gölgelemesi her zaman olasıdır. Şilili yazar Alejandro Zambra ile nitelikli ve butik yayınlar yapmak için kurulan Notos’un “Eve Dönmenin Yolları” romanıyla tanışmıştım. Zambra, metinde her imgelemin yer almadığı bunun yerine okura boşlukları doldurması fırsatı verdiği, böylece hacminden de büyük oranda tasarruf eden yeni Latin Amerika üslubunun temsilcisiydi. Kısa cümle yapısı, güzel cümle yazmanın Latin Amerika’da “Büyülü Gerçekçilik” ile eş değer sayılan akımı yerine, 1970’lerde başlayan hayat hikayesinin anlatısıydı. O tarihlerde Latin Amerika ülkelerindeki artık geride kalan ve eskimiş silahlı devrimlerin yerini parasal başkalaşımlar ve toplumun büyük devinimleri izlediğinden, tam ortasına düşmüş Zambra’da aile imgesi üzerinden Latin hayatını anlatıyordu. İlk roman Eve Dönmenin Yolları, 1985 depreminin sarsıcı etkisi üzerinden kısa bir çocukluk ile diğer üç romanda da ortaya çıkacak romancı imgesiyle ilerliyor. İlk gençliğin aşk acısından, kandırılışına değin pek çok sinir ucunun açık olduğu romanı, yine hayatı romanlarla geçen Julio ile Emillia’nın bol sarsıntılı aşk hayatı olan Bonzai izledi. Bonzai’de daha sade bir dile yatırım yapan Alejandro Zambra, bu edebiyat mı yoksa sade bir konuşmanın edebiyat sanılmış hali mi sorusunu sordurtacak denli basit cümlelerle edebi dünyasını kuruyor. Ama roman bilen bir göz Zambra’nın sadelik frekansıyla yaptığı yayının, romandaki edebi göndermelerle de değerini görebiliyor. Yazar ‘Ağaçların Özel Hayatı’ romanında da Julian’ın sevgilisi Veronica’nın kayboluşu üzerine onun çocuğu Daniela’yı uyutmak için anlattığı hikayeler, bir edebikuyu niteliği taşıyor. Son romanında sadece Latin Amerika öğeleriyle dünya kurmayan Zambra, edebiyatın evrensel temeline dayalı masal içinde masal ögesiyle artık ustası olduğu yalın dili, hayatın tüm açık seçikliğiyle anlatıyor. Üç roman da aile üzerine kurulu iken, üç romanda da kahramanlar roman yazıyor. Üç romanda da baş isimler birbirine benziyor.
Böylece Zambra, adı konulmamış bir üçlemeye de imza atıyor..
Zambra neden değerli?
Zambra’yı değerli yapan, onun 2010 yılında İspanyolca yazan yılın en iyi yazarı seçilmesi ya da henüz 40’lı yaşlarının başında olması değil. Zambra’yı değerli kılan, yeni edebiyat akımı da denilen kısa ve köklerinin ülkenin tarihinde zaten olduğundan fazla detaya kaçmayan, ama hayatı da kurgulamayan yönteme eğilişinden kaynaklı. Türk okuru, Alejandro Zambra’da hem çok şeyler bulabilir hem de yeni edebiyat için biraz daha heyecanlanabilir.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
İlgili Yazılar
Kadir Işık: “Türkiye’yi tanımak isteyenler önce Yaşar Kemal okumalı” (Söyleşi)
Haden Öz, Gazete Duvar, 19 Mayıs 2021 Kadir Işık’la Notos Kitap tarafından yayımlanan ilk öykü kitabı ‘Herkesten Uzakta’yı konuştuk. Işık, “Öyküde gizem olmalı, okuru zorlamalı, anlatılmayan kısımlar okurun zihninde bir alan açmalı” dedi. Çeşitli mecralarda gezi yazıları ve öyküleriyle tanıdığımız Kadir Işık’ın ilk öykü kitabı ‘Herkesten Uzakta’ geçtiğimiz Şubat ayında Notos Kitap’tan çıktı. Yedi öykünün …
Hrabal’ın Gürültülü Yalnızlığı Üzerine Notlar
Ferruh Tunç, Oggito, 3 Temmuz 2020 ŞİİRSELLİK Şiirsel bir dili olduğu söylenen öykü ve romanlardan ürküyorum. Çoğunlukla roman ya da öykü olamayan eserlerin mazereti oluyor böyle niyetler ve nitelemeler. Sözüm ona şiirselliği, kararsız bir nesirde biçem ve duyarlık bütünlüğünü sağlamak üzere katkı malzemesi olarak kullanmaya çalışanlar var; bana öyle geliyor ki, nesir türüne özgü avantajları …
‘Olamayanlar’dan var olmayanlara
A. Ömer Türkeş, Hürriyet Kitap Sanat, 30 Mayıs 2021 C.D. Rose, ilk romanı ‘Herkes Başka Biriyken Kim Kimdir?’de unutulmuş ya da ıskalanmış kitaplar üzerine konferanslar vermek üzere bilmediği bir kente giden araştırmacının eğlenceli hikâyesini anlatıyor. Belirsizlikler etrafında gelişen, yer yer komik ve absürd bir roman. C. D. Rose, 1960’ta Manchester’da doğdu. O zamandan beri, yarım …
Bizi Buraya Getiren Şeyler: Bir Evsizlik Anlatısı
Yasemin Yılmaz Yüksek, Üretimhane, 26 Ekim 2020 Freud’un unheimlich sözcüğünü ödünç alarak konuşmak gerekirse, tekinsiz zamanlara bir yenisi daha eklendi. Son on yıl içerisinde yerinden yurdundan edilen binlerce insan evsiz bir yaşama geçerken, sınır tanımayan bir virüs evi, koruyan, kollayan, can veren kutsal bir mekâna dönüştürdü. Sıcak yuva romantizmini uzun yıllar önce kaybetmiş olan ev, yeniden birçok kişinin hikayesinin …