‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas’ okuru ziyadesiyle mutlu ediyor. Farklı üç türü barındırması ve bu üç türün nitelikli örneklerini sergilemesiyle dikkat çeken bir edebiyat şöleni.
Notos Kitap’ın yayımladığı Honoré de Balzac’ın ‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas’ı, üç bölümden oluşan ve her bölümü ayrı bir edebi türde yazılmış önemli bir yapıt.
İlk bölümde Balzac’ın ‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi’ yer alıyor. Balzac alkol, şeker, çay, kahve ve tütünden mütevellit beş uyarıcıyı anlattığı ‘risale’de, bu maddelerin aşırı tüketiminin insanları erkenden ölüme götüreceğini, o nedenle de kullanımlarında düzenlemeye gidilmesi gerektiğini savunur. Temel savı şudur: “Bir kuşağın bir sonraki kuşağı zayıflatmaya hakkı yoktur.”
Savunulan görüşler, zamanının bilimsel verileri ışığında yazıya aktarılmışsa da bunların bir kısmı günümüz verileriyle değerlendirildiğinde düpedüz saçma kalıyor. Üstelik kahveyi anlattığı bölümde Balzac kendi zafiyetini de açığa vuruyor. Balzac’ın iflah olmaz bir kahve tiryakisi olduğu bilinen bir gerçek; günde 50 fincan kahve içtiği rivayet olunur. O nedenle kahveye diğer dört uyarıcıya nazaran daha şefkatli davranır; kahve hazırlama tekniklerinden ve kahvenin faydalarından bahseder.
Alkolü anlattığı bölümde ise kendi bünyesinin alkole olan dayanıklılığından biraz da övünerek bahseder. Bir arkadaşı ile girdiği iddia sonucunda 17 şişe şarap içtiğini, ancak kendisini sarhoş edenin alkol değil, şarabın üzerine içtiği iki sigar olduğunu anlatır. Her ne kadar sarhoş olmuşsa da kendini rezil etmeden o iddia gecesini kazasız belasız atlatabilmiştir.
Son bölümde, kitabın çevirmenliğini üstelenen M.Emin Özcan’ın, ‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi’nden Yapma Cennetler’e: Toksik ile Egzotik’ isimli yazısı başlı başına önemli bir metin. Özcan, bu metinde Balzac ve Baudelaire’in eserlerinde Doğu-Batı, eril-dişil, bilinen-bilinmeyen karşıtlıklarına dikkat çekerken, sömürgecilerin Doğu’nun egzotizmi ve bilinmeyeni üzerindeki merakla karışık hayranlığını da öne çıkarıyor. “Yüzyıllardan beri süregelen kültürel ayrımlardan beslenen ve aynı zamanda o ayrımları besleyen bu zihinsel yapıların metinsel üretimleri hem beslediğini hem de bu metinsel üretimlerden beslendiğini göstermektedir” diyerek bitirdiği yazısında Özcan, 19. yüzyıl Fransız edebiyatının Doğu’ya bakışını da özetliyor.
Kitabın ikinci bölümünde, tipik bir Balzac öyküsü diyebileceğimiz ‘Z. Marcas’ta, karakterler de tipik Balzac karakterleridir: Ne mutlak iyi, ne de mutlak kötü. “Kendini harap ederek, bütün enerjisini harcayarak sıfırdan başlayan bir genç, 10 yıl sonra başladığı noktanın da gerisine düşebilir. Günümüzde yetenekli insan, mutluluğu ancak yeteneksizmiş gibi davranarak elde edebilir; daha açıkçası, yükselişe geçen vasatlığa başarı kazandıran aşağılık koşullara sahip değilse, asla bir yere varamayacaktır,” der öykünün başında Balzac. Marcas politika ve uluslararası hukuk konusunda oldukça yetenekli bir gençtir, ancak neticede ‘sıfırdan’ başlayan bir genç. Milletvekili olabilmek için vasatın emrine girer, ancak emrine girdiği politikacı Marcas’ın gözünün yükseklerde olduğunu bilir ve milletvekili olmasına asla izin vermez. Balzac’ın romanlarında karşılaştığımız dinamikler bu kısa hikâyede de mevcut: Vasatın iktidarını yetenekliler sarsamaz, siyaset ancak kendisini besleyen, onu destekleyen kölelerle varlığını idame eder.
‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas’ okuru ziyadesiyle mutlu ediyor. Farklı üç türü barındırması ve bu üç türün nitelikli örneklerini sergilemesiyle dikkat çeken bir edebiyat şöleni.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
A. Ömer Türkeş, Hürriyet Kitap Sanat, 22 Mayıs 2019 İsmi yanıltmasın; ‘Süper-Erkek’, best-seller tarzı bir aşk romanı değil. Evet, hikâye aşk ve çağına göre çok cesur anlatımlarla cinsellik barındırmakla birlikte, romanın merkezindeki aşk ve cinsellik Jarry’nin çağının bütün fikirlerini kat eden dehasına özgü bir istihza ve karmaşıklıkta işleniyor. Alfred Jarry’nin 1902’de yazdığı bu eser, modern …
Fulya Kılınçarslan, Oggito, 23 Ağustos 2020 Görünür olmak, sahnede olmak bugün perde arkasında olmaya göre çok daha kazançlı. Özcan Yılmaz’ın Notos Kitap tarafından henüz yayımlanan öykü kitabı Akıp Giden Günlerimiz, son yıllarda yayımlanan nitelikli öykü kitaplarından biri. İlk göze çarpan, konu olarak seçilen içeriklerin ele alınış tarzı ve kurmacayı oluşturan öğelerin içerikle paralellik arz edecek biçimde …
Behçet Çelik, K24, 9 Temmuz 2015 Ağaçların Özel Hayatı, Alejandro Zambra’nın önceki kitapları gibi incecik, ama okuru aktif bir okumaya çağıran, yoğun bir roman. Behçet Çelik, Zambra’nın üç romanını birden mercek altına alıyor… Alejandro Zambra’nın roman kahramanları geçmişlerindeki boşlukların farkına varmış, beyhude olacağını sezdikleri halde bu boşluğu doldurmaya çalışan kişilerdir. Eve Dönmenin Yolları’nda Claudia büyüdükten sonra …
Yenal Bilgici, Hürriyet Kelebek, 12 Ağustos 2016 Indiana Jones’tan, hatta James Bond’dan evvel Tenten vardı. Belçikalı çizer Hergé’nin dünyayı dolaşıp maceradan maceraya atılan genç gazetecisi. Le Vingtieme Siecle gazetesinde ilk macerasının yayımlandığı 1929’dan bugüne bu maceralar okundu, konuşuldu, sevildi (bazen de bunlara kızıldı), analiz edildi, yorumlandı. Türkiye’de özellikle ‘C’ isimli romanıyla tanınan İngiliz yazar Tom McCarthy’nin ‘Tenten …
Bir edebiyat şöleni
Bürkem Cevher, Radikal Kitap, 10 Haziran 2016
‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas’ okuru ziyadesiyle mutlu ediyor. Farklı üç türü barındırması ve bu üç türün nitelikli örneklerini sergilemesiyle dikkat çeken bir edebiyat şöleni.
Notos Kitap’ın yayımladığı Honoré de Balzac’ın ‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas’ı, üç bölümden oluşan ve her bölümü ayrı bir edebi türde yazılmış önemli bir yapıt.
İlk bölümde Balzac’ın ‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi’ yer alıyor. Balzac alkol, şeker, çay, kahve ve tütünden mütevellit beş uyarıcıyı anlattığı ‘risale’de, bu maddelerin aşırı tüketiminin insanları erkenden ölüme götüreceğini, o nedenle de kullanımlarında düzenlemeye gidilmesi gerektiğini savunur. Temel savı şudur: “Bir kuşağın bir sonraki kuşağı zayıflatmaya hakkı yoktur.”
Savunulan görüşler, zamanının bilimsel verileri ışığında yazıya aktarılmışsa da bunların bir kısmı günümüz verileriyle değerlendirildiğinde düpedüz saçma kalıyor. Üstelik kahveyi anlattığı bölümde Balzac kendi zafiyetini de açığa vuruyor. Balzac’ın iflah olmaz bir kahve tiryakisi olduğu bilinen bir gerçek; günde 50 fincan kahve içtiği rivayet olunur. O nedenle kahveye diğer dört uyarıcıya nazaran daha şefkatli davranır; kahve hazırlama tekniklerinden ve kahvenin faydalarından bahseder.
Alkolü anlattığı bölümde ise kendi bünyesinin alkole olan dayanıklılığından biraz da övünerek bahseder. Bir arkadaşı ile girdiği iddia sonucunda 17 şişe şarap içtiğini, ancak kendisini sarhoş edenin alkol değil, şarabın üzerine içtiği iki sigar olduğunu anlatır. Her ne kadar sarhoş olmuşsa da kendini rezil etmeden o iddia gecesini kazasız belasız atlatabilmiştir.
Son bölümde, kitabın çevirmenliğini üstelenen M.Emin Özcan’ın, ‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi’nden Yapma Cennetler’e: Toksik ile Egzotik’ isimli yazısı başlı başına önemli bir metin. Özcan, bu metinde Balzac ve Baudelaire’in eserlerinde Doğu-Batı, eril-dişil, bilinen-bilinmeyen karşıtlıklarına dikkat çekerken, sömürgecilerin Doğu’nun egzotizmi ve bilinmeyeni üzerindeki merakla karışık hayranlığını da öne çıkarıyor. “Yüzyıllardan beri süregelen kültürel ayrımlardan beslenen ve aynı zamanda o ayrımları besleyen bu zihinsel yapıların metinsel üretimleri hem beslediğini hem de bu metinsel üretimlerden beslendiğini göstermektedir” diyerek bitirdiği yazısında Özcan, 19. yüzyıl Fransız edebiyatının Doğu’ya bakışını da özetliyor.
Kitabın ikinci bölümünde, tipik bir Balzac öyküsü diyebileceğimiz ‘Z. Marcas’ta, karakterler de tipik Balzac karakterleridir: Ne mutlak iyi, ne de mutlak kötü. “Kendini harap ederek, bütün enerjisini harcayarak sıfırdan başlayan bir genç, 10 yıl sonra başladığı noktanın da gerisine düşebilir. Günümüzde yetenekli insan, mutluluğu ancak yeteneksizmiş gibi davranarak elde edebilir; daha açıkçası, yükselişe geçen vasatlığa başarı kazandıran aşağılık koşullara sahip değilse, asla bir yere varamayacaktır,” der öykünün başında Balzac. Marcas politika ve uluslararası hukuk konusunda oldukça yetenekli bir gençtir, ancak neticede ‘sıfırdan’ başlayan bir genç. Milletvekili olabilmek için vasatın emrine girer, ancak emrine girdiği politikacı Marcas’ın gözünün yükseklerde olduğunu bilir ve milletvekili olmasına asla izin vermez. Balzac’ın romanlarında karşılaştığımız dinamikler bu kısa hikâyede de mevcut: Vasatın iktidarını yetenekliler sarsamaz, siyaset ancak kendisini besleyen, onu destekleyen kölelerle varlığını idame eder.
‘Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas’ okuru ziyadesiyle mutlu ediyor. Farklı üç türü barındırması ve bu üç türün nitelikli örneklerini sergilemesiyle dikkat çeken bir edebiyat şöleni.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
İlgili Yazılar
Aşk Makinesi
A. Ömer Türkeş, Hürriyet Kitap Sanat, 22 Mayıs 2019 İsmi yanıltmasın; ‘Süper-Erkek’, best-seller tarzı bir aşk romanı değil. Evet, hikâye aşk ve çağına göre çok cesur anlatımlarla cinsellik barındırmakla birlikte, romanın merkezindeki aşk ve cinsellik Jarry’nin çağının bütün fikirlerini kat eden dehasına özgü bir istihza ve karmaşıklıkta işleniyor. Alfred Jarry’nin 1902’de yazdığı bu eser, modern …
Özcan Yılmaz: “Gerçek hayatta baş edemediğim şeyleri öykülerde alaşağı etmek ya da onlarla uğraşmak…” (Söyleşi)
Fulya Kılınçarslan, Oggito, 23 Ağustos 2020 Görünür olmak, sahnede olmak bugün perde arkasında olmaya göre çok daha kazançlı. Özcan Yılmaz’ın Notos Kitap tarafından henüz yayımlanan öykü kitabı Akıp Giden Günlerimiz, son yıllarda yayımlanan nitelikli öykü kitaplarından biri. İlk göze çarpan, konu olarak seçilen içeriklerin ele alınış tarzı ve kurmacayı oluşturan öğelerin içerikle paralellik arz edecek biçimde …
Boşluğun lekesi
Behçet Çelik, K24, 9 Temmuz 2015 Ağaçların Özel Hayatı, Alejandro Zambra’nın önceki kitapları gibi incecik, ama okuru aktif bir okumaya çağıran, yoğun bir roman. Behçet Çelik, Zambra’nın üç romanını birden mercek altına alıyor… Alejandro Zambra’nın roman kahramanları geçmişlerindeki boşlukların farkına varmış, beyhude olacağını sezdikleri halde bu boşluğu doldurmaya çalışan kişilerdir. Eve Dönmenin Yolları’nda Claudia büyüdükten sonra …
En gözüpek muhabir edebi sularda
Yenal Bilgici, Hürriyet Kelebek, 12 Ağustos 2016 Indiana Jones’tan, hatta James Bond’dan evvel Tenten vardı. Belçikalı çizer Hergé’nin dünyayı dolaşıp maceradan maceraya atılan genç gazetecisi. Le Vingtieme Siecle gazetesinde ilk macerasının yayımlandığı 1929’dan bugüne bu maceralar okundu, konuşuldu, sevildi (bazen de bunlara kızıldı), analiz edildi, yorumlandı. Türkiye’de özellikle ‘C’ isimli romanıyla tanınan İngiliz yazar Tom McCarthy’nin ‘Tenten …