“Tenten ve Edebiyatın Gizemi”, Türkçede “C” ve “Kalan” adlı romanlarıyla tanıdığımız Tom McCarthy’nin, ünlü çizgi romanın yaratıcısı Hergé’nin yaşamı üzerine yaptığı ve yapılan çalışmalarda bulduğu koşutluklar üzerinden, Tenten maceralarını yeniden okuma arayışının ürünü.
“Yayıncım Granta, Freud veya Derrida veya öyle bir şeyler üzerine kitap yazmayı isteyip istemediğimi sorduğumda, ‘Hergé üzerine yazarsam Freud, Derrida ve daha bir sürü insan üzerine yazmış olurum; ayrıca öylesi daha eğlenceli olacaktır,’ dedim.”
Bu cümleler, Türkçede C ve Kalan adlı romanlarıyla tanıdığımız Tom McCarthy’ye ait. McCarthy’nin bahsettiği Hergé kitabı ise geçen günlerde Türkçede de yayımlandı: Tenten ve Edebiyatın Gizemi. Cihat Taşçıoğlu tarafından çevrilerek dile kazandırılan kitap, seriler halinde yayımlandığı dönemde dünyayı deyim yerindeyse kasıp kavurmuş, herkesin anılarında yer etmiş bir çizgi roman kahramanının nasıl doğup büyüdüğüne dair bir inceleme değil yalnızca. Kitabın yazarı McCarthy’nin de az önceki açıklamasından anlaşılacağı gibi Tenten üzerinden bir üst okuma perspektifi sunuyor bize. Bu üst okumanın içine ise psikolojiden sosyoloji ve felsefeye kadar pek çok kavram giriyor. Bu anlamda, Tenten ve Edebiyatın Gizemi gibi çekici bir ismi alan kitabın sadece Tenten ve yine sadece edebiyat üzerine olmadığını bilmek gerek elimize almadan önce. Çünkü McCarthy’nin çalışması, okuruna kitabın ismi üzerinden vaat ettiğinden çok daha fazlasını sunma derdinde. Ancak McCarthy çalışmasını farklı yönlere doğru kaydırırken eksenini asla kaybetmiyor ve böylelikle Tenten’in, farklı kavramlar ışığında, bir anlamda anatomisi çıkarılıyor.
McCarthy’nin giriştiği bu anatomi çalışmasının merkezinde ise Tenten’in yaratıcısı Hergé yer alıyor. Yazar, Hergé’nin yaşamı üzerine yaptığı ve yapılan çalışmalarda bulduğu koşutluklar üzerinden, Tenten maceralarını yeniden okuma derdinde aslında kitabında. Bu anlamda Tenten ve Edebiyatın Gizemi, bir çizgi roman kahramanının olduğu kadar onun yaratcısı üzerine de yazılmış bir kitap. Fakat Hergé’nin yaşamındaki kırılmaların Tenten üzerindeki etkilerini temel aldığından, başrolü yine kimseye kaptırmıyor Tenten.
Tenten ve maceralarını anlama, anlamlandırma ya da yeniden okuma deneyimi yaşatma gibi bir iddiası var MacCarthy’nin çalışması boyunca. Kitap da ismini bu yeniden okuma eylemine borçlu bir anlamda. Çünkü kitabın omurgasını meydana getiren mesele Hergé ve Tenten maceralarının ilişkisi ise içini dolduran mesele de bu maceraların ve bizatihi Tenten’in kendisinin bir edebiyat ürünü olup olmadığı sorusuyla vücut buluyor.
Bu soruya peşin hükümlerle yaklaşmıyor McCarthy. Dahası kitabın çıkış noktasını oluşturan “Tenten ve maceraları birer edebiyat ürünü mü?” sorusuna yeni sorular ekliyor. Çizgi roman üretimlerinin tarihtekini yerlerine ve niteliklerine uzanarak “edebi statü konusunda” kendilerine “nasıl pazarlık alanı” açtıklarına değiniyor. Fakat bu soruları başka sorularla destekleyip Tenten maceralarına farklı bir gözle, McCarthy’nin deyişiyle “edebiyat gözlükleriyle” baktığınızda, “tuhaf bir rastlantı size çarpıcı gelecektir,” diyor yazar; Tenten’deki “oyunbaz kurnazlık, alelacele derlenmiş uzlaşım önerisi ve düzenlemeler ve çarpıtmalar, çizgi romanlardan yüzyıllar önce ortaya çıkmış başka bir melez eğlence formatındakilerin aynada yansıması gibidir: roman.”
McCarthy, çalışmasının merkez sorusunu da böylelikle meydana getiriyor ve bundan sonra alacağı yolu da bu soru şekillendiriyor.
Tenten’in ortaya çıkışı
Tom McCarthy, Hergé’nin Tenten’de roman sanatının gerçeklik etkisi yaratırken kullandığı araçlardan yararlandığını söylüyor. Bunun en önemli ve ilk örneğini göstermek için de bizi Tenten maceralarının çıkış noktasına götürüyor. Tenten’in Rusya’ya gerçekleştirdiği gazeteci yolculuğu ve öncesinde bir çizgi roman kahramanı da olsa bu yolculuk için yaratılan “gerçekçi” düzlem, hatta ilk macera sonrasında gördüğü ilginin ardından, ön tarfı tel tel tel dikilmiş sarı saçlarıyla on yaşlarındaki bir çocuğa “gıybında” karşılama töreni düzenlenmesiyle bu gerçeklik kolunun derinleştirildiği kaleme getiriliyor.
Aynı şekilde Tenten üzerine ilk tartışmaların da fitili ateşleniyor böylelikle. Çünkü Tenten’in, yaratıcısı Hergé’ye bağlı kalan bir siyasi yönünün de olduğu ortaya çıkmıştır. Tenten’in Rusya yolculuğu sırasında “komünistlere yumruklar savurarak” istediklerine ulaşması, daha sonra yine Hergé’ye bağlı olarak değişen siyasi duruşunun da bir anlamda temelini oluşturur. Bu bağlamda Tenten üzerine yapılmış tartışmaları da gündeme getiriyor McCarthy. “Tenten ırkçı mıydı?”, “Tenten elitist miydi?” gibi sorular bu noktaklarda öne çıkıyor.
Aslına bakılırsa Tenten’in ne ya da kim olduğu cevabı her Tenten okurunda değişecektir. Çünkü Hergé’nin kahramanı belli bir kesime dokunmakla yetinmedi hiçbir zaman; Tenten meraklısı pek çok okur olduğunu biliyoruz. Sonuçta ortada nesiller büyütmüş bir kahraman var. Dahası; 20. yüzyılın en popüler çizgi karakteri Tenten maceraları bütün dünyada 200 milyondan fazla sattı ve yetmişten fazla dile çevrildi. Yani karşımızda sadece bir çizgi roman kahramanı olarak niteleyebileceğimiz bir karakter durmuyor. Pek çok insanın yaşamına dokunmuş “bir kült” kitapta söz konusu edilen ve McCarthy de bunu dile getiriyor aslında tüm bi çalışma boyunca. Bu bağlamda sadece Tenten okurlarının değil, edebiyat ve hayat üzerine düşünen herkesin ilgisini çekebilecek, yaratıcı bir çalışma olduğunu söylemek mümkün McCarthy’nin kaleminden çıkanın.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
Adalet Çavdar, Remzi Kitap Gazetesi, Ekim 2016 Sadece bir an bile yüzlerce şekilde anlatılabilir. Başımıza gelen ufacık bir olayı anlatırken önce kendimizden, sonra da anlattığımız her insandan ayrı ayrı etkileniriz. Her defasında değişir hikâye. İnsan anlattıkça alışır yaşadığına. Acıyı sağaltmanın, öfkeyi azaltmanın en güzel yollarından biridir anlatmak. Yazma halinde ise başka bir şeye bürünür yaşanan …
Berkan M. Şimşek, Oggito, 29 Aralık 2015 • “Bu kitap, yazarının izni olmadan ve onun iradesi dışında basılmıştır. Meksika’daki yozlaşma ve muafiyet dört bir yanımızı kuşatıyor.” • Bellatin’in bu online mücadelesi, Meksika edebiyat dünyasında şok etkisi yarattı. Modern İspanyolcanın klasikleri arasında yer alan Güzellik Salonu’nun yirminci yılına özel hazırlanan bu baskısının bir kutlama olması gerekirken kitap, …
Melisa Kesmez, Sabit Fikir, 4 Temmuz 2013 Zambra muhteşem karakterler yaratmanın peşine düşmüyor. Onun karakterleri sıradan olmalarıyla akılda kalıyor. Yazı yazmanın doğasına dair tonla enteresan mesele içinde bir tanesi -son dönemde denk geldiğim kitaplardan olacak- özellikle meşgul ediyor aklımı. O da, bir kitabın ne kadar kurmaca olursa olsun, hayatın süreğenliği içinde yaratılan bir şey olması …
Necip Tosun, Arka Kapak 14.sayı, Kasım 2016 Gabriel García Márquez, Carlos Fuentes, Mario Vargas Llosa, Julio Cortázar, Juan Rulfo, Jorge Luis Borges bütün bir dünya edebiyatını etkileyen Latin Amerika’nın büyük isimleri. Alejandro Zambra ise Güney Amerika’nın, Şili’nin son zamanlarda yetiştirdiği önemli isimlerden. Türkçede Bonzai, Eve Dönmenin Yolları ve Ağaçların Özel Hayatı romanlarıyla tanınan yazar şimdi de Belgelerim adlı öykü kitabıyla …
Tenten’in ‘şifreleri’
Eray Ak, Cumhuriyet Kitap, 30 Ağustos 2016
“Tenten ve Edebiyatın Gizemi”, Türkçede “C” ve “Kalan” adlı romanlarıyla tanıdığımız Tom McCarthy’nin, ünlü çizgi romanın yaratıcısı Hergé’nin yaşamı üzerine yaptığı ve yapılan çalışmalarda bulduğu koşutluklar üzerinden, Tenten maceralarını yeniden okuma arayışının ürünü.
“Yayıncım Granta, Freud veya Derrida veya öyle bir şeyler üzerine kitap yazmayı isteyip istemediğimi sorduğumda, ‘Hergé üzerine yazarsam Freud, Derrida ve daha bir sürü insan üzerine yazmış olurum; ayrıca öylesi daha eğlenceli olacaktır,’ dedim.”
Bu cümleler, Türkçede C ve Kalan adlı romanlarıyla tanıdığımız Tom McCarthy’ye ait. McCarthy’nin bahsettiği Hergé kitabı ise geçen günlerde Türkçede de yayımlandı: Tenten ve Edebiyatın Gizemi. Cihat Taşçıoğlu tarafından çevrilerek dile kazandırılan kitap, seriler halinde yayımlandığı dönemde dünyayı deyim yerindeyse kasıp kavurmuş, herkesin anılarında yer etmiş bir çizgi roman kahramanının nasıl doğup büyüdüğüne dair bir inceleme değil yalnızca. Kitabın yazarı McCarthy’nin de az önceki açıklamasından anlaşılacağı gibi Tenten üzerinden bir üst okuma perspektifi sunuyor bize. Bu üst okumanın içine ise psikolojiden sosyoloji ve felsefeye kadar pek çok kavram giriyor. Bu anlamda, Tenten ve Edebiyatın Gizemi gibi çekici bir ismi alan kitabın sadece Tenten ve yine sadece edebiyat üzerine olmadığını bilmek gerek elimize almadan önce. Çünkü McCarthy’nin çalışması, okuruna kitabın ismi üzerinden vaat ettiğinden çok daha fazlasını sunma derdinde. Ancak McCarthy çalışmasını farklı yönlere doğru kaydırırken eksenini asla kaybetmiyor ve böylelikle Tenten’in, farklı kavramlar ışığında, bir anlamda anatomisi çıkarılıyor.
McCarthy’nin giriştiği bu anatomi çalışmasının merkezinde ise Tenten’in yaratıcısı Hergé yer alıyor. Yazar, Hergé’nin yaşamı üzerine yaptığı ve yapılan çalışmalarda bulduğu koşutluklar üzerinden, Tenten maceralarını yeniden okuma derdinde aslında kitabında. Bu anlamda Tenten ve Edebiyatın Gizemi, bir çizgi roman kahramanının olduğu kadar onun yaratcısı üzerine de yazılmış bir kitap. Fakat Hergé’nin yaşamındaki kırılmaların Tenten üzerindeki etkilerini temel aldığından, başrolü yine kimseye kaptırmıyor Tenten.
Tenten ve maceralarını anlama, anlamlandırma ya da yeniden okuma deneyimi yaşatma gibi bir iddiası var MacCarthy’nin çalışması boyunca. Kitap da ismini bu yeniden okuma eylemine borçlu bir anlamda. Çünkü kitabın omurgasını meydana getiren mesele Hergé ve Tenten maceralarının ilişkisi ise içini dolduran mesele de bu maceraların ve bizatihi Tenten’in kendisinin bir edebiyat ürünü olup olmadığı sorusuyla vücut buluyor.
Bu soruya peşin hükümlerle yaklaşmıyor McCarthy. Dahası kitabın çıkış noktasını oluşturan “Tenten ve maceraları birer edebiyat ürünü mü?” sorusuna yeni sorular ekliyor. Çizgi roman üretimlerinin tarihtekini yerlerine ve niteliklerine uzanarak “edebi statü konusunda” kendilerine “nasıl pazarlık alanı” açtıklarına değiniyor. Fakat bu soruları başka sorularla destekleyip Tenten maceralarına farklı bir gözle, McCarthy’nin deyişiyle “edebiyat gözlükleriyle” baktığınızda, “tuhaf bir rastlantı size çarpıcı gelecektir,” diyor yazar; Tenten’deki “oyunbaz kurnazlık, alelacele derlenmiş uzlaşım önerisi ve düzenlemeler ve çarpıtmalar, çizgi romanlardan yüzyıllar önce ortaya çıkmış başka bir melez eğlence formatındakilerin aynada yansıması gibidir: roman.”
McCarthy, çalışmasının merkez sorusunu da böylelikle meydana getiriyor ve bundan sonra alacağı yolu da bu soru şekillendiriyor.
Tenten’in ortaya çıkışı
Tom McCarthy, Hergé’nin Tenten’de roman sanatının gerçeklik etkisi yaratırken kullandığı araçlardan yararlandığını söylüyor. Bunun en önemli ve ilk örneğini göstermek için de bizi Tenten maceralarının çıkış noktasına götürüyor. Tenten’in Rusya’ya gerçekleştirdiği gazeteci yolculuğu ve öncesinde bir çizgi roman kahramanı da olsa bu yolculuk için yaratılan “gerçekçi” düzlem, hatta ilk macera sonrasında gördüğü ilginin ardından, ön tarfı tel tel tel dikilmiş sarı saçlarıyla on yaşlarındaki bir çocuğa “gıybında” karşılama töreni düzenlenmesiyle bu gerçeklik kolunun derinleştirildiği kaleme getiriliyor.
Aynı şekilde Tenten üzerine ilk tartışmaların da fitili ateşleniyor böylelikle. Çünkü Tenten’in, yaratıcısı Hergé’ye bağlı kalan bir siyasi yönünün de olduğu ortaya çıkmıştır. Tenten’in Rusya yolculuğu sırasında “komünistlere yumruklar savurarak” istediklerine ulaşması, daha sonra yine Hergé’ye bağlı olarak değişen siyasi duruşunun da bir anlamda temelini oluşturur. Bu bağlamda Tenten üzerine yapılmış tartışmaları da gündeme getiriyor McCarthy. “Tenten ırkçı mıydı?”, “Tenten elitist miydi?” gibi sorular bu noktaklarda öne çıkıyor.
Aslına bakılırsa Tenten’in ne ya da kim olduğu cevabı her Tenten okurunda değişecektir. Çünkü Hergé’nin kahramanı belli bir kesime dokunmakla yetinmedi hiçbir zaman; Tenten meraklısı pek çok okur olduğunu biliyoruz. Sonuçta ortada nesiller büyütmüş bir kahraman var. Dahası; 20. yüzyılın en popüler çizgi karakteri Tenten maceraları bütün dünyada 200 milyondan fazla sattı ve yetmişten fazla dile çevrildi. Yani karşımızda sadece bir çizgi roman kahramanı olarak niteleyebileceğimiz bir karakter durmuyor. Pek çok insanın yaşamına dokunmuş “bir kült” kitapta söz konusu edilen ve McCarthy de bunu dile getiriyor aslında tüm bi çalışma boyunca. Bu bağlamda sadece Tenten okurlarının değil, edebiyat ve hayat üzerine düşünen herkesin ilgisini çekebilecek, yaratıcı bir çalışma olduğunu söylemek mümkün McCarthy’nin kaleminden çıkanın.
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/notoskitap/public_html/wp-content/plugins/nm-custom-code/includes/post-social-share.php on line 16
İlgili Yazılar
Yaşanan ve Anlatılan Arasında
Adalet Çavdar, Remzi Kitap Gazetesi, Ekim 2016 Sadece bir an bile yüzlerce şekilde anlatılabilir. Başımıza gelen ufacık bir olayı anlatırken önce kendimizden, sonra da anlattığımız her insandan ayrı ayrı etkileniriz. Her defasında değişir hikâye. İnsan anlattıkça alışır yaşadığına. Acıyı sağaltmanın, öfkeyi azaltmanın en güzel yollarından biridir anlatmak. Yazma halinde ise başka bir şeye bürünür yaşanan …
Bellatin’in Güzellik Salonu Savaşı
Berkan M. Şimşek, Oggito, 29 Aralık 2015 • “Bu kitap, yazarının izni olmadan ve onun iradesi dışında basılmıştır. Meksika’daki yozlaşma ve muafiyet dört bir yanımızı kuşatıyor.” • Bellatin’in bu online mücadelesi, Meksika edebiyat dünyasında şok etkisi yarattı. Modern İspanyolcanın klasikleri arasında yer alan Güzellik Salonu’nun yirminci yılına özel hazırlanan bu baskısının bir kutlama olması gerekirken kitap, …
Hayat nerede biter, roman nerede başlar?
Melisa Kesmez, Sabit Fikir, 4 Temmuz 2013 Zambra muhteşem karakterler yaratmanın peşine düşmüyor. Onun karakterleri sıradan olmalarıyla akılda kalıyor. Yazı yazmanın doğasına dair tonla enteresan mesele içinde bir tanesi -son dönemde denk geldiğim kitaplardan olacak- özellikle meşgul ediyor aklımı. O da, bir kitabın ne kadar kurmaca olursa olsun, hayatın süreğenliği içinde yaratılan bir şey olması …
Güney Amerika’dan Yeni Bir Ses: Alejandro Zambra
Necip Tosun, Arka Kapak 14.sayı, Kasım 2016 Gabriel García Márquez, Carlos Fuentes, Mario Vargas Llosa, Julio Cortázar, Juan Rulfo, Jorge Luis Borges bütün bir dünya edebiyatını etkileyen Latin Amerika’nın büyük isimleri. Alejandro Zambra ise Güney Amerika’nın, Şili’nin son zamanlarda yetiştirdiği önemli isimlerden. Türkçede Bonzai, Eve Dönmenin Yolları ve Ağaçların Özel Hayatı romanlarıyla tanınan yazar şimdi de Belgelerim adlı öykü kitabıyla …